Geçtiğimiz cuma günü, her zaman gittiğim minimarkete uğradım. Dükkân buz gibiydi. İçeride duran orta yaş üstü adama, “Siz burada üşümüyor musunuz? Kapılar sonuna kadar açık, ısıtıcınız da yok,” diye takıldım. O da serzenişlerde bulundu: “Bu yaştan sonra hastalansam ne olur, kocadım artık…” Ben de onun serzenişlerine cevaben, “Sağlıklısınız, şükretmek lazım,” dedim. Sonra bir anda yüzünde bir tebessüm belirdi ve “Şükür bir okyanustur, içmesini bilene,” dedi. Bu söz o kadar hoşuma gitti ki…
Şükür, şükretmek genelde dinî bir inanç gibi algılanıyor. Evet, bu boyutu var; ancak şükretmenin psikolojiye iyi geldiğine dair birçok araştırma mevcut.
California Üniversitesi’nde Dr. Robert A. Emmons ve Miami Üniversitesi’nde Dr. Michael E. McCullough, “minnettarlık ve şükran” konusunda yıllardır araştırma yapan iki bilim insanı. Yaptıkları araştırmalar ve elde ettikleri sonuçlar bilim çevrelerinde geniş kabul gördü. Bir çalışmada, katılımcılardan belirli konulara odaklanarak birkaç cümle yazmaları istendi. Bir grup minnettar oldukları konuları, diğer grup rahatsız oldukları konuları, üçüncü grup ise olumlu veya olumsuz kendilerini etkileyen tüm olayları yazdı. On hafta süren bu çalışma sonunda, şükran duydukları konuları yazan grubun daha iyimser olduğu ve yaşamları hakkında kendilerini daha iyi hissettikleri görüldü. Şaşırtıcı biçimde, bu kişiler kendilerine daha fazla zaman ayırmaya, egzersiz yapmaya ve diğer gruplara oranla çok daha az doktora gitmeye ihtiyaç duydular.
Ben de şükrettikçe şükredilecek şeylerin artacağına inanıyorum; ama her zaman şükür enerjisinde kalamıyorum. Bazen şükrün yerini endişeler, keşkeler, başka şeylere veya başkalarının yaptıklarına özenme gibi pek çok kara bulut alıyor. Böyle zamanlarda bu “okyanusu” daha çok hatırlayacağım. Sahip olmadıklarımıza değil de sahip olduklarımıza odaklansak aslında… Mesela bu yazımı okuyorsanız, hayattasınız demektir. Kaç kişi uyandığında şükreder ki ya da eli ayağı tuttuğu, gözleri gördüğü için?
“Şükür bir okyanustur, içmesini bilene.”
Peki, şükretmenin faydaları neler?
1. Duygusal Sağlık Üzerindeki Etkileri
Şükretmek ve Pozitif Duygular:
2003 yılında yapılan bir araştırmada, katılımcılardan her gün şükrettikleri şeyleri yazmaları istendi. Sonuçlar, bu kişilerin daha fazla pozitif duygu yaşadığını ve stresle başa çıkmada daha başarılı olduklarını gösterdi. Şükretme pratiği, depresyon, kaygı ve stresin azalmasına yardımcı olabilir.
Daha Az Negatif Duygu:
2006 yılında yapılan bir başka çalışmada, şükretmeye odaklanan grubun olumsuz duygularla başa çıkmada daha başarılı olduğu bildirildi. Şükretmek, kişilere olumsuz duygusal durumları daha hızlı atlatma becerisi kazandırabilir.
2. Fiziksel Sağlık Üzerindeki Etkileri
Fiziksel Sağlık İyileşmesi:
2004 yılında yapılan bir çalışmada, şükretme pratiği yapan kişilerde daha iyi uyku düzeni, daha düşük kan basıncı ve genel anlamda daha sağlıklı bir yaşam tarzı gözlemlendi. Şükretmek, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve fiziksel sağlığı iyileştirebilir.
Uyku Kalitesi:
2011 yılında yapılan bir araştırmada, şükretme pratiği yapan kişilerin daha iyi uyudukları ve uyandıklarında kendilerini daha enerjik hissettikleri görüldü. Şükretmek, zihnin olumlu biçimde rahatlamasına ve uyku kalitesinin artmasına yardımcı olabilir.
3. Kişisel İlişkilerde İyileşme
İlişkilerde Pozitif Etki:
Şükretmek, ilişkilerde daha fazla memnuniyet ve bağlılık yaratabilir. 2010 yılında yapılan bir araştırmada, şükretmek romantik ilişkilerdeki tatmini artırırken insanlara başkalarına daha fazla değer verme duygusu kazandırdı. Şükreden kişiler, çevrelerine karşı daha saygılı ve sevgi dolu olabilirler.
Empati ve Bağlılık:
Şükretme pratiği, empati ve başkalarına değer verme duygusunu artırır. Araştırmalar, şükretmenin sosyal bağları güçlendirdiğini ve insanlar arasında daha derin duygusal bağlar kurduğunu göstermektedir.
4. Zihinsel Sağlık ve Stres Yönetimi
Daha Az Stres ve Kaygı:
Şükretmek, stresle başa çıkmada etkili bir araç olabilir. 2009 yılında yapılan bir araştırma, şükretmeye odaklanan bireylerin daha az stres yaşadığını ve kaygı düzeylerinin düşük olduğunu ortaya koymuştur.
Artan Psikolojik Dayanıklılık:
Şükretme alışkanlığı, psikolojik dayanıklılığı artırabilir. Kişiler, zorluklar karşısında daha fazla umut ve sabır gösterebilir. Şükretmek, olumsuz durumlara karşı daha sağlıklı bir yaklaşım benimsemeyi sağlar.
5. Genel Mutluluk ve Memnuniyet
Artan Mutluluk Seviyesi:
Birçok çalışma, şükretmenin genel mutluluk seviyesini artırdığını ve bireylerin yaşam tatminini yükselttiğini göstermektedir. Şükretmek, kişilerin hayatlarına dair olumlu bir bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olur.
Uzun Vadeli İyilik Hali:
2016 yılında yapılan bir araştırma, şükretmeye yönelik düzenli bir alışkanlık geliştirmenin, uzun vadede bireylerin genel iyilik hallerini artırdığını ortaya koymuştur. Bu durum, kişinin genel yaşam kalitesine de yansır.
Sonuç
Şükretmenin hem psikolojik hem de fiziksel sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi olduğu, bilimsel çalışmalarla desteklenmektedir. Şükretmek, zihinsel sağlığı iyileştirirken stres, depresyon ve kaygı gibi duygusal sorunlarla başa çıkmayı kolaylaştırır. Ayrıca fiziksel sağlık üzerinde de iyileştirici etkileri olabilir, uyku kalitesini artırabilir ve kişisel ilişkileri güçlendirebilir.
Şükür bir okyanustur, içmesini bilene.
Yararlanılan Araştırma Başlıkları:
- “Counting blessings versus burdens: An experimental investigation of gratitude and subjective well-being in daily life”
- “Gratitude and well-being: A review and theoretical integration”
- “Positive psychology progress: Empirical validation of interventions”
- “Beyond reciprocity: Gratitude and relationships in everyday life”
- “Gratitude in daily life: The role of daily gratitude in the well-being of older adults”