Cesaret Edemezseniz, Esaret Kalırsınız!
Koçluk seanslarımda danışanlarımdan sıkça duyduğum bir cümle var: “Aklımda bir sürü plan ve program var ama harekete geçemiyorum. Konfor alanı dışına çıkamıyorum.” Tecrübelerime göre, bu durumun en büyük nedenlerinden biri konfor alanının rahatlığı…
Peki, nedir bu konfor alanı? İnsanların kendilerini rahat ve güvende hissettikleri fiziksel, zihinsel ve duygusal alanı ifade eder. Bu alanın içinde belirsizlik ve risk (neredeyse) olmadığı için insan kendini güvende hisseder.
Birçoğumuz hayata dair planlar yapar, yeni hedefler belirleriz. Kariyer, ilişkiler, eğitim, egzersiz, meditasyon, sağlıklı beslenme… Liste uzayıp gider. Hepimiz bu planları hayata geçirmek, o arzuladığımız başarıya ulaşmak isteriz. Ancak çoğu zaman konfor alanımızın sağladığı rahatlık, bizi harekete geçmekten alıkoyar.
Konfor Alanının Sessiz Tuzakları: Alışkanlıkların Sınırlarını Zorla
Bazen farkında bile olmadan, çok küçük alışkanlıklarımız bile konfor alanımızın bir parçası haline gelir. Örneğin, sürekli aynı kafeye gitmek, her defasında aynı yemekleri tercih etmek ya da gittiğimiz mekânlarda hep aynı masaya oturmak gibi davranışlar, aslında bir tür güven hissi yaratır. Bununla birlikte, her zaman aynı yoldan işe gitmek, gece boyunca aynı kanepede oturmak veya hep aynı fincandan kahve içmek de alışkanlıklarımızın bir uzantısıdır. Bu noktada konfor alanı, bizi dış dünyadaki risklerden ve belirsizlikten koruyan bir illüzyon gibi görünse de, gerçekte ilerlememizi kısıtlayan görünmez bir duvar gibidir. Oysa gerçek gelişim, tam da bu sınırların dışında başlar. Üstelik dışarıda keşfedilmeyi bekleyen bambaşka bir dünya varken, çoğu zaman bildiğimiz yolda yürümeyi tercih ederiz. Çünkü bilinmeyen, her zaman biraz ürkütücüdür.
Bahaneleri Aş ve Harekete Geç: Değişim İçin İlk Adımı At!
Öte yandan, hepimiz hayallerimizin peşinden koşmak isteriz. Kimimiz profesyonel tiyatro eğitimi almayı arzular, kimimiz yeni bir dil öğrenmeyi hedefler, kimimiz ise düzenli spor yapma alışkanlığı kazanmak ister. Ancak ne yazık ki, bu noktada her seferinde aynı bahaneler devreye girer: “Vaktim yok, enerjim yok, yaşım geçti…” Dahası, bu bahaneler zamanla bizi hareketsizliğe sürükler. Oysa bu durumu, köpekbalıklarının yüzmeden hayatta kalamamasına benzetebiliriz. Çünkü eğer biz de hareket etmezsek, gelişimimiz durur ve zamanla köreliriz. Dolayısıyla, değişim ve büyüme ancak adım attığımızda mümkündür. İlk başta zor görünse de, küçük değişikliklerle bu döngüyü kırabiliriz. Sonuç olarak, gelişmek ve dönüşmek için konfor alanımızın dışına çıkmaya cesaret etmeliyiz.
Yaptığımız ya da yapamadığımız her şey “bize hizmet ettiği için” yapar ya da yap(a)mayız.
Asıl cevaplanması gereken soru şu: konfor alanında kalmak size nasıl hizmet ediyor?
Konfor alanında kaldığımızda atalet devreye girer. Rutin bir hayat sürmeye başlarız. Bir süre sonra, yeni deneyimler yaşamak, değişmek ve büyümek için değil, yalnızca güvende olmak adına kendi sınırlarımızın içinde sıkıştığımızı fark ederiz. Ve işte tam da burada gelişim durur.
KONFOR ALANI
Konfor Alanından Çıkmak İçin Neler Yapabilirsiniz?
- İlk Adımı Atın ve Emek Verin: Gelişim için hareket şart. Küçük bir adımla başlayın ve devam etmek için çaba gösterin.
- Yeni Yerler Keşfedin: Her gün aynı rotayı kullanmak yerine yeni yollar deneyin, yeni insanlarla tanışın. Küçük değişiklikler bile sizi yenileyebilir.
- Hedeflerinizi Netleştirin: Ne yapmak istediğinizi belirleyin ve ona doğru cesurca ilerleyin. “Yapamam” diyen iç sesinizi biraz kısın.
- Başarısızlık Korkusunu Yenin: Başarısızlık, gelişimin bir parçasıdır. Bir adım daha atmış ve bir şeyler denemiş olduğunuzu gösterir.
- Bilinmezlikle Barışın: Belirsizlikten korkmak yerine onu kabullenin. Yeni deneyimlerin sizi nasıl geliştireceğini önceden bilemezsiniz, ancak denemeden öğrenemezsiniz.
- Risk Almaktan Çekinmeyin: Küçük riskler almak, büyük değişimlere hazırlık niteliğindedir. Yeni bir sorumluluk üstlenmek veya farklı bir projeye dahil olmak gelişiminizi hızlandırır.
- Zamanı Doğru Kullanın: Hepimiz yoğun bir hayat yaşıyoruz, ancak günün sonunda gerçekten sevdiğimiz işlere vakit ayırmak hayatımızı değiştirebilir.
Cesaretiniz, Yeni Bir Yaşam Getirir “Cesaret edemezseniz, esaret kalırsınız”
Hayatınızda bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, “esaretin” başına bi “C” harfi ekleyin ve harekete geçin 😊 Köpekbalıkları yaşamak için hep hareket halinde, durursa ölür. Biz durursak ölmeyiz ama zamanla gelişim alanımızı kaybedebiliriz.
Unutmayın, her değişim cesaretle başlar. Hadi bu yazıyı okuduğunuzda bir adım atın.
Çok sevgiler